Karanlık Mod
12-07-2025
Logo
Ders: 8: Yasin Suresi – 77-79. Ayetlerin Tefsiri, İnsanın Yaratılışı
   
 
 
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla  
 
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. Salât ve selam güvenilir ve sözünün eri olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’e olsun. Allahım senin öğrettiklerin dışında ilmimiz yoktur, her şeyi hakkıyla bilen ve hakîm olan sensin. Allahım, bize faydalı ilmi öğret, öğrendiklerimizden de faydalanmayı nasip et, ilmimizi arttır. Bize hakkı hak olarak göster ve bizi ona tabi olmakla şereflendir, batılı da batıl olarak göster ve bizi ondan sakınmakla rızıklandır. Bizi sözü işitip ona en güzel şekilde tabi olanlardan eyle, bizi rahmetinle, salih kulların arasına kat.
Değerli kardeşlerim, Allah Teala Yasin Suresi’nin 77. Ayeti ve sonrasında şöyle buyuruyor:

﴾ أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ (77) ﴿

[ سورة يس ]

“İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi? Oysa bak, şimdi o, açıktan açığa bize karşı duran biri olmuştur.”  

[ Yasin Suresi: 77 ]

Öncelikle “gördü” tabiri! Kim Allah Teala’nın kendisini yarattığını gördü? Bilinç ve ayırt etme yeteneği beş yaşında başlar. İçimizde Allah Teala’nın kendisini nutfe iken yarattığı günü görebilmiş olan var mı? Alimler diyor ki: Nasıl yaratıldığını görmediysen de çocuğunun nasıl yaratıldığını görmüyor musun? Evlenen her insan bilir. Akan su, beş yüz milyon sperm… ve yumurtanın bir sperme ihtiyacı vardır. Ama sperm gözle görülmez. Çünkü o yumurtaya girer ve onu döller. Bir sperm çekirdeğinde beş milyar programlanmış bilgi vardır. İnsanın şekli, boyu, rengi, saç tipi, göz rengi, baş şekli, kemik türü, kan plazması, iris tabakası, ses tonu, güzellik ya da çirkinliği, yani her özelliği gözle görülmeyen sperm çekirdeği tarafından belirlenir. Ayrıca yumurta da beş milyar programlanmış bilgi içerir. İşte bu bilgiler iç içe geçer ve birleşir. Bu sebeple Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

(( ...اغْتَرِبوا لا تضْوُوا ))

 “Akraba olmayanlarla evlenin ki kaybolmayın, zayi olmayın.”  

Sperm ve yumurtada yakınlık sebebiyle zayıf unsurlar varsa bu zayıflık artar. Ama uyumsuz unsurlar varsa, sperm ve yumurtadan en güçlü olan unsur alınır. Kişi evliliğini ne kadar uzak seçerse o kadar güçlü bir nesil gelir. Yaklaşık on yıl önce Şam’da bir ilim haftası düzenlendiğini ve oradaki en önemli konulardan birinin nesli iyileştirmek olduğunu söylemiştim. Orada dünyanın dört bir yanından gelen alimler tarafından seminerler verildi. Arap Bilim Akademisi başkanı (Allah ona rahmet etsin.) kalktı ve kısa bir konuşma yaparak şöyle dedi: Bu derslerin hepsinin özeti şu hadistir: “Akraba olmayanlarla evlenin ki kaybolmayın, zayi olmayın.” Spermde bulunan bu çekirdek beş milyar programlanmış bilgi içerir. Yumurta da keza öyledir. Ve bu bilgiler birbiri içine girer. Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعًا بَصِيرًا(2) ﴿

[ سورة الإنسان ]

“Hakikatte biz insanı katışık bir nutfeden yarattık; imtihan edelim diye onu işitir ve görür kıldık.” 

[ İnsan Suresi: 2 ]

Bu katışık bir bilgi karışımıdır. İçerisinde hem güçlü hem de zayıf gen varsa varlık kuvvetli olan geni alır. Ama iki taraftan da zayıf gen geliyorsa zayıflık artar. Resulullah (s.a.v) ne kişisel bilgisinden ne kültürel bilgisinden ne de edindiği medeniyetten konuşur, O (s.a.v.) ilahi vahiy ile konuşur, heva ve hevesinden konuşmaz. Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ وَمَا يَنْطِقُ عَنْ الْهَوَى(3)إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَى(4) ﴿

[ سورة النجم ]

 “Kişisel arzularına göre de konuşmamaktadır. O (size okuduğu), kendisine indirilmiş vahiyden başka bir şey değildir.”  

[ Necm Suresi: 3-4 ]

Şam yakınlarında bir kasabada yaşayan birini tanıyorum. Kendisine zeka geriliği olan beş evlat verilmiş. Sebebini sorduğunda gerçeği öğrendi. Hiç farkında olmadan, bilmeden süt kardeşiyle evlenmişti! Bu nedenle ilahi emirlerin zikredilen sonuçları vardır. Allah Teala süt kardeş ile evlenmeyi yasaklamıştır. Çünkü bu iki kişi arasında ortak unsurlar vardır. Sonuç olarak o evlilikten zeka geriliği olan çocuklar, kırılgan kemikli çocuklar doğabilir.
Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ (77) ﴿

[سورة يس]

 “İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi? Oysa bak, şimdi o, açıktan açığa bize karşı duran biri olmuştur.”  

[ Yasin Suresi: 77 ]

Kişi felsefe yapar ve der ki, ben sadece gözümle gördüğüme inanırım. Bu aslında bir mucizedir. Akan sudan oluşan nutfe, yumurta, bölünmeler; Kemikler şekillenir ve Allah Teala onlara et giydirir. Dokuz ayda cenin doğar. Bunların hiçbiri görülmez. Bu çocuk güler, esner, öksürür, yer, nefes alıp verir, tuvaletini yapar, kalbi atar, beyninde 140 tane hücre, 14 milyar kortikal hücre, gözünde 900 000 optik sinir vardır. Yine kan damarları 1500 metre uzunluğundadır. Böbreklerine giden yol 100 kilometredir! Günde beş kez kanı kesilir. Dişler başlı başına bir dünyadır. Onların da bir özü, damarları, atardamarları ve sinirleri vardır. Bunların hepsi o akan sudan oluşur. Dünyada elmastan daha sert olan tek element dişlerdir! Diş bir yastığa dayanır, kişi dişlerini sıktığında ve bastırdığında aralarında tepki verebilecekleri çeyrek milimetrelik boşluklar vardır. Eğer orada yaslanacağı bir kemik olmasaydı dişler kırılırdı. İşte o yastık darbeleri emer. Yani diş bilimi başlı başına bir bilimdir. Yine saçlar da öyledir. Allah Azze ve Celle saça hareketli sinirler yerleştirseydi saçı kesmek istediğimizde cerrahi bir ameliyat gerekecekti. Yine tırnaklar da aynı şekilde, onların da duyusal sinirleri yoktur. İşte bunlar Allah Teala’nın nimetleridir.
Değerli kardeşlerim, Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ (77) ﴿

[ سورة يس ]

 “İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi? Oysa bak, şimdi o, açıktan açığa bize karşı duran biri olmuştur.”  

[ Yasin Suresi: 77 ]

Çocuğunu görmedin mi? Çocuğunu bilmeyen var mı? Nişanlanır, evlenir ve birkaç ay sonra hanımı hamile kalır. Kadın doğum yapar, çocuk büyür. Şimdi gördüğün çocuğun senden uzun olan evladın sadece akan bir su damlasıydı bir zamanlar! İşte şu uyluk kemiği 250 kilogram taşıyabilir, ikincisi de 250 kg, yani sağlam bir insan 500 kilo ağırlığı taşıyabilir. Ama o bir damla su idi. Sedimantasyon denen bir süreç sayesinde bunlar oldu. O sert dişler, kalın kemikler nereden geldi? Sedimentasyon denen işlemden oluştular. Süt kalsiyum bileşenleri taşır. Bu hücreler gelip kemiklerdeki kalsiyumu düzenler. Böylece kemikler güçlenir. Ancak keskin ve güçlü bir demirin kemiği kırdığını görürsün. Halbuki o başlangıçta bir damla su idi. Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ أَوَلَمْ يَرَ الْإِنْسَانُ أَنَّا خَلَقْنَاهُ مِنْ نُطْفَةٍ فَإِذَا هُوَ خَصِيمٌ مُبِينٌ (77) ﴿

[ سورة يس ]

 “İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi? Oysa bak, şimdi o, açıktan açığa bize karşı duran biri olmuştur.”  

[ Yasin Suresi: 77 ]

İnsan felsefe yapar. Önünüzde duran mendil kutusunun kendi kendine geldiğine inanmanız mümkün mü? Çok aptalca! Aklın uygulamaları karşısında hayrete düşen kişi insanın yaratıcı olmadan var olabildiğine mi inanıyor? O zaman o açıktan açığa karşı çıkan bir kimsedir. Sana der ki: Ben bu dinden memnun değilim, Çağımız bilim ve ilerleme çağıdır. Bazen de der ki, Bu kişi güçsüz hissettiği için dindar oldu. Din insanın zayıflığının bir delilidir. Bazen de ateizm ve dine saldırmak ile ilgili dersler verilir. Falanca doktor söylüyor denir. Halbuki bir çocukta aklın hayret edeceği doğuştan gelen özellikler görürsünüz. Allah Teala şöyle buyuruyor:

﴾ وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَى(45) ﴿

[ سورة النجم ]

“erkeğiyle dişisiyle iki cinsi yaratan da O’dur.”  

[ Necm Suresi: 45 ]

Sonra Cenab-ı Hak buyuruyor ki:

﴾ وَضَرَبَ لَنَا مَثَلاً وَنَسِيَ خَلْقَهُ قَالَ مَنْ يُحْيِي الْعِظَامَ وَهِيَ رَمِيمٌ (78) ﴿

[ سورة يس ]

 “Kendi yaratılışını unutup bize örnek getirmeye kalkışıyor ve “Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?” diyor.”  

[ Yasin Suresi: 78 ]

Her birimiz bir kabir görürüz, insandan kalan kemiklere bakarız. Allah Teala buyuruyor ki:

﴾ وَضَرَبَ لَنَا مَثَلاً وَنَسِيَ خَلْقَهُ قَالَ مَنْ يُحْيِي الْعِظَامَ وَهِيَ رَمِيمٌ (78) ﴿

[ سورة يس ]

 “Kendi yaratılışını unutup bize örnek getirmeye kalkışıyor ve “Şu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?” diyor.”  

[ Yasin Suresi: 78 ]


﴾ الَّذِي جَعَلَ لَكُمْ مِنَ الشَّجَرِ الْأَخْضَرِ نَاراً فَإِذَا أَنْتُمْ مِنْهُ تُوقِدُونَ (80) ﴿

[ سورة يس ]

 “Yemyeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O’dur; işte ondan yakıp durmaktasınız.”  

[ Yasin Suresi: 80 ]

Bu ayeti de inşallah yarınki derste işleyeceğiz.

Metni indir

نص الدعاة

Mevcut Diller

Resmi Gizle